Ekim 27, 2011
Ve bir hayal gerçek oldu, kısa bir zaman önce.. Antalya Koleji anaokulunda, 5 ve 6 yaş sınıflarındaki çocuklara, çocuk yogası ve nefes dersi vermeye başladım..
Bunu ilk hayal ettiğim zaman – yani çocuklarla bir şeyler yapabilmeyi – sanırım 3 yıl kadar öncesi. O zaman her şey çok başkaydı. 3 yıl, birçoğumuz için çok kısa bir zaman gelebilir. Çünkü hani belki bir kısmımız taa en küçüklüğünden beri ne yapmak istediğini biliyordu, biliyordur..
Hatta ben hep özenmişimdir, öyle diyenlere. Mesela şimdi ressam olmuştur, der ki “ben küçükken elimden boya kalemleri düşmezdi, o zamandan belliydi” ya da tiyatrocu, sanatçı olmuştur, “ ben küçükken evde hep sahnedeymiş gibi şarkı söylerdim”.. İşte bende bunlar pek olmadı:) Gerçi şimdi elime tuzluk ya da kumanda alıp şarkı denemelerim olmuyor değil, ama yaş 35 oldu sonuçta..:) Ve ben de üzülürdüm buna.. Benim neden küçüklüğümden gelen bir hayalim olmadı, olduysa da ben nasıl fark edemedim diye. Hala bilemiyorum tabii, şu gün olan, o günlerden mi gelme.. Kimbilir. Bunun bir önemi de yok sanırım.
Çünkü şu anda geldiğim yer, hayallerimde bile kuramadığım bir yer.. Çocuklarla beraber olduğum, onların benzersiz hayal güçlerine şahitlik edebilme ve onları gülümsetebilme, şaşkınlıkla beni takip edişlerini ve yoga hareketlerini yapma çabalarını hayranlıkla izleme şansına sahip olabildiğim bir yer.
Önceki hayatında, kariyerinde hep daha üst bir yerlere çıkınca – bir müdür, koordinatör ve bilumum ünvanlar- mutlu olabileceğini sanan “ben”, gördü ki mutluluk, sadelikteymiş.. Çocuklarla beraber çalışabilmekte, onlarla “an”ı paylaşabilmekte, onların kahkaha atışlarında, gözlerini kocaman açarak merakla dinlemelerinde, bana “en sevdiğim kelebeği ve en sevdiğim diş fırçası rengini” sormalarında, onların bilgeliklerinden faydalanabilme ihtimalimde, sabah kahvaltıya giderken el sallayışlarında, “yoga öğretmenim günaydın” deyişlerinde..
Evet, ben yolları izleyerek geldim şu ana.. Kolaycacık olmadı bazı bazı.. Bazen bildim nereye gittiğimi, bazen de hiç bilemedim. Ve hala bazı günler daha net, bazı günler puslu güne başlamalarım, bitirmelerim.. Çünkü yolda olmak böyle ki; bazen yağmurlu, bazen çok güneşli, bazen sisli, bazen virajlı.. Böyle olunca, ben de bıraktım, bırakıyorum, bırakmaya çalışıyorum yola kendimi; yol getirdi bazı şeyleri bana, bazılarını da götürdü.. Hala da devam ediyor ve edecek inşallah o son nefese kadar. Getirdiklerine de, götürdüklerine de selam olsun, hamdolsun..
Ve yolun bana en yeni getirdikleri: Hayatıma tekrar hoşgeldiniz minik öğrencilerim.. Sizlerle beraber olabilmek ve dahası yoga yapabilmek benim için hayaller ötesi..
İçimizdeki ışıklar bir olsun, büyüsün kocaman olsun ve hepimizi sarsın, yükseltsin..
Sevgiyle ve Namaste..
Elif / 27 Ekim 2011